21 Eylül 2007

Hayaller ve Isınmak Üzerine

Soğuk bahçede kadın, üşenip düş kurmaktan, Çekip yorganı üstüne, rüyasına daldı. Kendi belirleyeceği bir yaşam sürmek varken, Ömrünü bir başkasının ellerine bıraktı. Hanımelleri kokardı, balkonunda inceden. Kaderini çağıran, o kadın sevdi bunu. Ne vardı ki mevsimler, bir hışımla geçtiler. Ne narin elleri şimdi, ne de o ferah koku... Çekip gitti bir sabah, kokusunu bırakıp. Hala da aklımdadır, yastığındaki izi. Ve küçüldü hayaller, her biri teker teker, Bir sonraki sevgili himayesine girdiler. Farketmezdi bir gece, herhangi başka erkek, Kandırsa bedenini, yapmacık bir şehvetle. Islaklıksa ıslaklık, zevkse işte aynı zevk, Sadece gözlerini, iyice kapatman gerek. Sadakatin bedeli, Bir kısa küfür oldu, Parmakları çaresiz, gezinirken teninde... Aslında beklenilen ertelenmiş bir sondu, Sadece belki biraz eğlenirdik diyordu. Kal desen asla gitmezdi, kal desen asla gitmez... Belki biraz bıkkınlık, geçerdi de zamanla. Oysa şimdi şarkılar başka dilden yazılmış, Kızıl Şaraplar başka kadehlerden içilmiş. Şimdi bir akrep yorgun, yelkovanla koşuyor. Alaca takvimlerden yiten günler düşüyor. Ne giden güzel günler anılarda kalıyor, Ne de yüce aşkın için yorulduğuna değiyor. O ıslak dudaklarından, her hece çıktığında, Heyecanla yazılan sözler başkalarının. Kalemimin ucunda yeni cümleler var da, Anlatılanlar eski düşler başkalarının. sadece bir yalan ile başlamış tüm gerçekler ve yosun kokmuş izmir kaygan sıcaklığında. Peki nasıl istersen, kalmayacaksak gidelim tamam, bırak, uğraşma azalmışken bitelim. Soğuk bahçede kadın, üşenip düş kurmaktan Yorganı atıp üstünden, rüyasına sarıldı Kendi belirleyeceği bir yaşam sürmek varken Her zaman bir başkasının elleriyle ısındı.