17 Temmuz 2010

Bu Sabah

beyaz sabah bu kez farklıydı
bakışlar sabit, bir şey saklıydı
giderken eve, yüzbinlerce çanta sırtında
kambur sıkıntılar
kırıştırmış gözlerini, dudaklar
küfretmeye meyilli ama utangaç o
konuşmaz, kalın sesli
ve ten rengine döner sabahlar...

tüller rüzgarda uçar
sabah biraz, kızıltılar çıkar gökyüzünde
her kuş başka cıvıldar, ama ben
bir şeyler söylerken
gözlerime bakmazdı, ahlağım döner hislerimde
sandalye rahatsız ve hep
ezanlar uğuldar boşluklarda
bi sus be, bu gece
uyumazsam yarın kırışıklar...

otobüslerde tüm insanlar, bir deniz, sular mavi
kaçta çıkarsın ki sen evden
rastgelir gecenin bi vakti
ne çok güzel şey rıhtımında, sonra deniz
alkol yok vallahi, ellerin yüzer vapurlarla...

yürürdüm sürekli, terlikler eski, eskiden beri
dolmuşlar, hayır uzak bir yer değil
gideceğim ev şurda
sen uyu, nefes al, dur, ver
geçmişe bağlı voltalarım var
sigaralar, koridorlar
pek anlayışlı değiller, sakın sorma...

içtiği bir damla su, yağmur boşa yağmış akşamdan
yutkun, gitsin tortusu
hep yanlış tanıdın, insanlar
çok garip deniz kokusu
bilmezsin sen, çek kana kana
uzan dizime
gevrek sevmezsin, simit alayım ben sana...

beyaz sabah bu kez farklıydı
bakışlar sabit, bir şey saklıydı
giderken eve, yüzbinlerce çanta sırtında
kambur sıkıntılar
kırıştırmış gözlerini, dudaklar
küfretmeye meyilli ama utangaç o
konuşmaz, kalın sesli
ve ten rengine döner sabahlar...

pervanede saçların, uçuşur ne güzel sakın kaptırma
serin ve ıslak, dudakların hep bu yağmurda
"girişken tavırlar"
ne sen benimsin, ne ben burda
çekingen ya olsa, baktığın iklimler karışık
"iyi ki yaz, omuzların da var"
berbat dost yalnızlık
bu sabah...

Hiç yorum yok: