30 Eylül 2010

Duvarlar

Duvarları incedir yalnız insanların
ve hep şen şakrak komşuları vardır.
Hep neşeli şeylerden söz açılır.
Çay içilir.

Muhtemelen yakışıklı bir adamın ağzından
fıkralar duyulur...
Muhtemelen sarışın bir kadının ağzından
kahkahalar.

Yalnız adam kendi lüzumsuz çirkinliğinden muzdarip,
kekeleyen sesinde başka birini arar.
Aynadakiyle konuşur sessizce,
aynadaki aynanın karşısındakiyle konuşur.

Müzik sesi her zaman
kapı sesini duyamama paranoyasıyla kısık,
saçları her zaman
kapıdakine güzel görünme takıntısıyla düzgündür.

Soğuk olduğu zaman çift çorap giyer ayağına,
biraz daha üşüdüğü zaman hırkasını alır.
Hep kendi ısı dengesini,
daha sıcak bir sevgiliyle yükseltme amaçlı hayaller kurar.
Kışın hayal edilen sevgili,
diğer mevsimlerdekilere oranla daha sıcaktır.

Sarışın komşu kadın çayları tazelemek için
mutfağa gittiğinde,
yalnız adam bir ölü üşengeçliğiyle kendine çay demlemekten
vazgeçer.
Birazdan uyurum diye düşünür...
Hiçbir zaman istediği vakitte uyuyamaz...


Kasım 2006



Hiç yorum yok: