2 Aralık 2009

Bar Tuvaletleri


"sonra eşyalarını toplamaya başladı" dedi. ben, yanında oturduğum için duyuyordum ancak tam karşısında hafif geriye yaslanmış olan yüksel duymamıştı büyük ihtimalle. o gece barda çalan müziğin sesini desibelle ölçmemiz imkansızdı.

gerçi yüksel in o sonsuz anlayışlı, malt sulu bakışlarına bakılırsa, onun bir şeyi anlaması için duymasına gerek kalmamıştı. 3 bira sonra gayet anlayışlı bi insan olup çıkmıştı. ben sıkılmıştım hafiften ama şimdilik daha ilginç bişey yoktu. ha bi de arka masadan kalkıp tuvalete giden bi kız vardı, onu bekliyodum belki masasına geri dönerken bakışırız diye. alkol performansı düşürür ama, performansın da bundan libidoya bahsetmesi gerek böyle gecelerde.

"düşünebiliyo musun abi" dedi. "1 yıl geçti kolay değil. 1 yılın sonunda, zamana ihtiyacı olduğunu söylüyo."
"kızlar böyle abi ya" diye bişeyler geveledim. ama altan pek umursamadı beni. masanın etkisiz elemanıydım. bi şey anlatılırken gözlerine bakılmayanıydım. anlatan altan, anlayan ise 3 bira sonrası anlayışıyla yüksel'di.

içmeyi beceremememin cezasını çok çektiğim olmuştu ama bu gece bunu çok da problem etmiyordum. tam şarkı değişirken 2 sn. süren bi sessizlik oldu. düşüncelerimi duyabilecek aşamaya geçerken losing my religion tüm şatafatıyla ve az öncekinden daha yüksek bi sesle çalmaya başladı. az önce kimsenin bilmediği o şarkıdan sonra bu şarkı ilaç gibi gelmişti. tüm masalarda bi kıpırdanma, diyaframı rahatlatma amacıyla doğrulmalar çarptı gözüme. evet herkes bu şarkının sözlerini biliyordu. evet herkes bu şarkıya eşlik edecekti, eşlik edemeyenler bile en azından nakaratı tekrar edicek yanındaki arkadaşına (bi karşı cins varsa tercih sebebidir) "ya inancımı kaybediyorum diyo çok severim bu şarkıyı" diyecekti. evet inancımızı kaybediyo olmak ilginç geliyodu ama kimse "lan oğlum yıllar geçti nasıl bi inanç varmış sende ki hala bitiremedin" demiyordu. (ne hatun kaldırılmıştır şu şarkı sayesinde, türbesini yapmak lazım michael abimizin)

altan ın omzuna dokundum. günlük hayatta pek çok anlama gelen bu hareketin bar ortamında tek bir anlamı vardır. -birader müsade et, bi çişe gidiyim- altan hafif öne çekti sandalyesini, ben geçerken hala bol hayal kırıklı kelimeleriyle yüksel'in anlayışını test ediyordu. yüksel testi çoktan geçmişti. sadece altan henüz bunun farkında değildi.

tuvalete giderken aklımda arka masadan tuvalete giden kız vardı hala. işimi çabuk bitirip eski pozisyonumu almalıydım. mümkün olabilecek en az temasla işimi halledip, aynada kendime baktım. her zamanki gibi görünüyodum. şaşırmadım.

kız ben içerdeyken tuvaletten çıkmış masasına oturmuştu bile. masama yürürken kesmeye çalıştım ama o sıra mesaj yazmakla meşguldü. alkol testi yapıp belli bi promilin üstünde çalışmayan telefonlar icat olana kadar bu böyle devam edecek gibi görünüyodu.

bara doğru "bi 50'lik daha" işareti yaptım. masama geçtim. yüksel altan'a "..zla zorlamamak lazım, olmuyosa olmaz, arama bari bi kaç gün, o da ne istediğini anlasın" dedi. "valla yüksel haklı abi, tüm kızlar böyle" dedim.

Hiç yorum yok: